07 Temmuz 2009

vipassana meditasyon kursu - 10 günlük sessizlik

vipassana kursunun türkiye sitesi olan www.tr.dhamma.org un vipasana nedir sorusuna verdiği cevap şu,
olanı olduğu gibi görmek anlamına gelen vipassana, hindistan’ın en eski meditasyon tekniklerinden biridir. vipassana, evrensel hastalıklara evrensel bir çare, bir başka deyişle bir yaşama sanatı olarak 2500 yıldan daha uzun bir süre önce hindistan'da öğretilmiştir.

vipasana sadece bir meditasyon tekniği. Bir din değil, rahatlama, gevşeme için yapılan birşey veya entelektüel sohbetlerin yapıldığı kurs da değil. vipassana bir meditasyon tekniği, hayat felsefesi, yaşama sanatı diye adlandırılabilir.  kurs süresince bir bakıma vücudunuzla felsefe yapmayı öğreniyorsunuz. bu yüzden öğrettikleri okuyup kenara kaldırdığınız kitaplara benzemiyor, çünkü yaşadığınız her an bunları deneyimliyorsunuz.

kurs kuralları, ve kursla ilgili ayrıntılı bilgi kendi internet sitesinde mevcut www.tr.dhamma.org ben kişisel deneyimlerimi paylaşacağım



vipassana hindistanda bolca bulunan meditasyon tekniklerinden yalnızca biri, ama o kadar basit, o kadar yalın bir teknik ki 2500 yıldan uzun bir süre boyunca öğretmenden öğrenciye sadeliğini koruyarak geçip bugüne kadar gelebilmiş. öğrenmesi ve yapması çok kolay birkaç kurala dayanıyor. hatta kimi zaman öğretmene size çok farklı gelen bir sürü soru sorup her seferinde aynı cevabı alabililiyorsunuz. herşey çok basit birkaç temel şey çevresinde dönüyor.

kurs boyunca anlıyorsunuz ki siz aslında beyninizi eğitiyorsunuz, beyin çok büyük bir güce sahip fakat biz onu istediğimiz şekilde kontrol edemiyoruz, örneğin musluğu açın ve sadece akan suyu izleyin. 3 veya 4 saniye veriyorum sadece suyu düşünerek, inceleyerek izlemeniz için, hemen aklınıza keşke şunu şöyle yapsaydım, bir dahakine bunu böyle yapmalıyım, eğer şu şöyle olursa ne güzel olur... gibi geçmiş ve gelecek ile ilgili birsürü şey gelecektir. uzun bir süre sadece suyun akışını gözlemlemek çoğu kişi için neredeyse imkansız olacak, 3, 4 saniye gözlemleyip belki 5, 10 dakika düşüncelere dalacaksınız. yani beyninizi aslında çok küçük zaman dilimleri için kullanabiliyoruz geriye kalan zamanlarda beynimiz ne istiyorsa onu yapıyoruz. başka bir örnek şu an muhtemelen biryerde oturuyorsunuz ve vücudunuzun birçok kısmı biryerlerle temas halinde fakat siz birkaç saniye öncesine kadar bunun farkında değildiniz. yani beyniniz çok kaba duyumları gözlemleyebiliyor, hiçte hassan değil, hiç birşeyin tam olarak farkında değilsiniz. beyniniz çok az şeyi ve siz şimdide yaşadığınız halde sürekli geçmiş ve gelecek hakkında düşünüyor.

sizde bunun farkında olabilirsiniz ama herşeyin farkında olmaya çalışıp veya olumlu düşünmek isteyip hep olumlu düşünemiyorsunuz, kendinize söylediğiniz şeyler hep akıl düzeyinde kalıyor, bilinçaltınıza söz geçiremiyorsunuz. vipassana'nın yaptığı tam olarak bilinçaltınıza söz geçirmek, beyni ehlileştirmek, insan o kadar canlıyı ehlileştirmeye çalışmış ama kendi beynini hiç ehlileştirmeye çalışmamış. vipassana da bunu yapıyorsunuz, beyninizden en fazla verimi almak için onu ehlileştiriyorsunuz ve olaylar gelişiyor, siz farkında olmaya başladıkça daha çok şey öğreniyorsunuz.

bu 10 günün size kattığını hayatınızın 10 yılı size katmayabilir bu yüzden herkesin kesinlikle yapması gereken birşey. ister memnun kalın ister kalmayın hayatınız bu 10 günden önce ve sonra olarak ikiye ayrılacaktır.

5 yorum:

mel dedi ki...

kasima ayinda kuzey hindistana gitme planim var ve bu kursu yapmayi istiyorum hayatimin cok hizli gectigini ve bircok seyi hizla yapmis olmanin yorgunlugu var uzerimde bu kursun iyi gelecegini dusunuyorum ama cogu zaman cok sosyal olan kendimi bu kursta basariya varip varmayacagimdan endiselerim var, gerci her yil bir ay tek seyahat ediyorum kendimi etrfimi biraz olsun dah iyi anlaybilmek icin ancak bu tam sessizlik nasildir bana neler verecek biraz daha aciklarmisiniz

teskkurler

Engin dedi ki...

@mel çok fazla şey söyleyerek kimseyi beklentide bırakmak istemiyorum ama hayatındaki herşeye gereken önemi daha fazla vermeyi öğreneceksin ve orada zaman gerçekten yavaş geçecek, kendi yaşadığın kent hayatına dışardan bakabilmek için yeterli zamanın olacak. vipassana bir yaşama sanatı, bu kursa katılıp katılmaman arasında kesinlikle bir fark olacaktır ama bir beklentin olmadan gitmeni öneririm.

Basri dedi ki...

Benim için yararlı bir yazı oldu.

Paylaşım için teşekkürler.



Dünya globalleşiyor, huzuru bulmak için Vipassana'da da arayabiliriz tabi. Ama bir taraftan da bir ironi hissediyorum burada.



Biz huzuru Vipassana'da, ya da Nirvana'da ararken Mevlana'yı hatırımıza bile getirmiyoruz bazen. Güneşi ceketimizin cebimizde kaybediyoruz.



Huzur dolu bir hayat dilerim.

Engin dedi ki...

@basri, yazının tamamını okuduysan "huzuru aramak" diye tanımlayamayız vipassana meditasyonunu. beynini istediğin şekilde kullanmak ve duyumlarını çok daha keskinleştirmek tek amacı.



yani herhangi bir din gibi öbür dünya hakkında dedikleri veya mevlana gibi düşünürlerin hayat hakkında söyledikleri, ahlak gibi kavramlar hakkında çok fazla söze karışmıyor. sadece kendimizi nasıl eğiteceğimi söylüyor.

izzet dedi ki...

selam yaklaşık 10-11 yıl önce ilk kursu (vipassana s.n goenka) oturdum .

bir iki ay düzenli yapıyorum sonra herşeyin değiştiği gibi düzen düzensizliğe dönüşüyor ve tekrar bağımlılıklarımla yaşam başlıyor . Bu döngü 10 yıldır böyle karar verip bağımlılıklardan kurtulmakta doğal değil gibi geliyor bana

sanki vipassana çalışarak kendiliğinden düşmeli tüm bağımlılıklar öyle olmayacaksa ne kıymati var?